Vicdan Konvoyu yola çıktı

Vicdan Konvoyu yola çıktı
İHAK Genel Başkan Yardımcısı Avukat Sönmez, "Suriye'deki savaş, çocuk ve kadın mağduriyeti konusunda insanlığın geldiği en utanç verici tablo. Katliamlar devam ederken, Guta'yı görüyoruz. Çocuk cesetleriyle karşı karşıyayız." dedi.

İSTANBUL

İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) Genel Başkan Yardımcısı Avukat Gülden Sönmez, "Suriye'deki savaş, çocuk ve kadın mağduriyeti konusunda herhalde insanlığın geldiği en utanç verici tablo. Bir taraftan katliamlar devam ederken, Guta'yı görüyoruz. Çocuk cesetleriyle karşı karşıyayız." dedi.

AA muhabirinin sorularını cevaplayan Sönmez, Vicdan Konvoyu'nu ve Suriyeli kadınların yaşadıklarını anlattı.

Savaşların en çok kadınları mağdur ettiğini belirten Sönmez, "Suriye'deki savaş, çocuk ve kadın mağduriyeti konusunda herhalde insanlığın geldiği en utanç verici tablo. Bir taraftan katliamlar devam ederken, Guta'yı görüyoruz. Çocuk cesetleriyle karşı karşıyayız. Bir taraftan da savaş boyunca zindanlarda tutulan, işkence ve tecavüze maruz kalan kadınlar söz konusu." diye konuştu.

Sönmez, Suriye'deki kadınların dünyanın gündeminde olmadığını fark ettiklerini belirterek, uluslararası mekanizmaların konuyla ilgilenmediklerini söyledi.

Vicdan Konvoyu'yla Suriyeli kadınların beklentilerini seslendirmeyi amaçladıklarını dile getiren Sönmez, etkinlik sayesinde birçok kişi ve kurumun dikkatini çektiklerini kaydetti.

Sönmez, şartsız bir şekilde Suriyeli kadınların özgürlüklerine kavuşmasını talep ettiklerini anlatarak, "Umarız bu sesimiz bir şekilde karşılık bulur. Bütün dünya kadınları bu organizasyona destek verdi. Eminiz ki dünyanın dört bir yanından erkekler de Vicdan Konvoyu'na destek verdi. Umuyoruz en geç 8 Mart'ta Suriye'deki kardeşlerimize özgürleşmiş bir şekilde kavuşuruz." ifadelerini kullandı.

Suriye'deki zindanlarda binlerce kadının bulunduğu bilgisini aktaran Sönmez, depoların, fabrikaların da hapishane olarak kullanıldığını söyledi.

Milli rallici Çetinkaya

Milli rallici Burcu Çetinkaya ise uluslararası anlamda önemli bir etkinliğin düzenlendiğini belirterek, "Faklı dil ve dinlerden insanlar var. Bütün bu kadınlar el ele verip, Suriye'de zindanlarda işkencelere maruz kalan, tecavüze uğrayan, canlarını kurtaramayan kadınların sesi olmak için bir araya geldik. Bu anlamda bizim ufacık bir katkımız var." değerlendirmelerinde bulundu.

Savaşlarda kadın ve çocukların çok fazla zarar gördüğünü anlatan Çetinkaya, acıların nesilden nesile geçtiğini ifade etti.

Çetinkaya, kadınların bir araya gelerek uluslararası anlamda etkinlik düzenlemesinin önemli olduğuna işaret ederek, Vicdan Konvoyu'nun olumlu sonuçlara katkı vermesini temenni etti.

Srebrenitsa Anneleri ile etkinliğe katılan Boşnak Gurdic Ramiza, Suriyeli kadınların mücadeleden vazgeçmemesi gerektiğini belirterek, "Yanlarında olduğumuzu bilmelerini istiyorum. Suriyeli kadınların acılarını anlıyor ve hissediyorum. Ben de 2 evladımı kaybettim. Biz buna benzer acıları çekerken birileri de bizim için ses çıkarıyordu. Allah bizlere yardım ettiği gibi Suriye'deki kardeşlerimizi de yardım eder." dedi.

 

İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) Genel Başkan Yardımcısı Avukat Gülden Sönmez,

Esed rejiminin hapishanelerinde hukuka aykırı şekilde tutulan ve her gün işkence edilen kadınların seslerini duyurmak için düzenlenen, "Kadınlar İçin Vicdan Konvoyu"nun hareketi öncesi basın açıklaması yaptı.

"Savaş istemeyenlerin gücü savaşı engellemeye yetmedi"

Savaş istemeyenlerin gücünün savaşı engellemeye yetmediğini dile getiren Sönmez, "Katledildiler, hem de yasaklı yasaksız tüm metotlarla. Bazen infaz bazen toplu katliam. Zamanın insanları olarak, İnsanlık tarihinin çocuk katliamını canlı izleyen ve en çok çocuk katleden dönemine şahitlik ettik. 1 milyona yakın insan katledildi. 15 bin de çocuk. En şanslıları muhacirlerdi belki de yaşama tutunmak adına. Ama hepimize yetecek kadar geniş yer yüzünde 1 metrekare veremedik muhacir olanlara. Sınırlar kapatıldı, bebekler denizlerde boğuldular. 400 binden fazla insan sorgu merkezlerinde, hapishanelerde tutuldu. Çocuk, kadın, yaşlı ve erkek ayırt etmeden. 13 bin 104 insan bu dönemde bu hapishanelerde hayatını kaybetti işkenceden." diye konuştu.

Sönmez, hiçbir şekilde haber alınamayan 76 bin insana dikkati çekerek, bunların "kayıp" olarak değerlendirildiğini söyledi.

"Uluslararası hukuk, suçların işlenmesini engelleyemedi"

Kadınların savaşta yaşadıkları eziyetleri anlatan Sönmez, şöyle devam etti:

"13 bin 581 kadın tutuldu. 6 bin 736 kadın ise halen bu hapishanelerdeler. İşkence görüyorlar. Tecavüze uğruyorlar. Suriye rejimi, kadınlara tecavüzü bir silah olarak kullandı kullanıyor. Bütün bunlar olurken hukuk sistemlerinin savaş suçu, insanlığa karşı suç olarak tarif ettiği bu suçlar, tüm uluslararası mekanizmaların ve devletlerin gözü önünde işlendi. Uluslararası hukuk, suçların işlenmesini engelleyemedi. Suçluları cezalandırmayı başaramadı ama bu suçların işlendiğini bir rejim askeri adli tıp subayının sızdırdığı 55 bin fotoğrafla tespit etmeyi başardı. Çok korkunç işkencelerle katledilen 6 bin 786 insanın işkenceye uğramış bedenleri, dünyanın orta yerine düştü. Fotoğraflardaki çığlıklar duvarları, sınırları aştı, kulakları sağır edercesine."

"İnsanlığın vicdanına doğru yola çıkıyoruz"

Sönmez, Suriyeli kadınların sesini duyduklarını anlatarak, oradaki kadınlara destek vermek için yola çıktıklarını ifade etti.

Farklı ülkelerden birçok kadının konvoya destek verdiğini belirten Sönmez, "Acınızı hissediyoruz. Ve sevgili kardeşim, senin için geliyoruz. Dünyanın dört bir yanından din, dil, ırk fark etmeden bir dünya kadın toplandık, insanlığın vicdanına doğru yola çıkıyoruz. Suriye hapishanelerinde beklenen vicdanın, bu konvoyda olduğunu söylemek üzere yola çıkıyoruz. Üzgünüz. Gökyüzü gibi 7 yıldır ağlıyoruz. Dünya sessiz kaldıkça siz daha fazla eziliyorsunuz. Üzgünüz. Dünya sessiz kaldıkça zalimler cesaret buluyorlar. Çok beklediğinizi biliyoruz. 'Nerede insanlık?' dediğinizi duyuyoruz. Biz buradayız Suriyeli kardeşim. Seni terk etmedik, terk etmeyeceğiz. Seni kurtarmak için yola çıkıyoruz . Seni kurtarmanın, seni yaşatmanın bütün insanlığı yaşatmak, ümidi yaşatmak, yaşamı yaşatmak olduğunu biliyoruz." ifadelerini kullandı.

55 ülkeden binlerce kadın destek veriyor

Türkiye'deki kadınların öncülüğündeki konvoya, 55 ülkeden farklı din, dil, ırk ve kültürlerden binlerce kadın destek veriyor.

Katılımcılar arasında sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akademisyen, hukukçu, medya mensubu, gazeteci, yazar, doktor, sanatçı, sporcu, siyasetçi, ev hanımı ve çalışan kadınlar bulunuyor. Yurt dışından ise Pakistan Milletvekili Munaza Hasan, Ukraynalı Doktor ve Milletvekili Olga Bogomolets, İskoç yazar-gazeteci ve kadın hakları aktivisti Yvonne Rıdley, İngiltere Newcastle Belediye Meclis Üyesi Ann Schofield, Katar Emiri ailesinden Asia Waheed Alrabayah, Malay Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dato Sri Dr. Zaleha Kamaruddin, Mandela'nın Gelini Rayne Rose Mandela-Perry, İngiltere'den ödüllü komedyen yazar ve aktör Sajeela Kershi ve Bosna'dan Srebrenitsa Anneleri gibi önemli isimler dahil oldu.

Basın açıklamasının ardından yaklaşık 60 otobüs yola çıktı. Konvoyun Kocaeli, Sakarya, Ankara, Adana'daki katılımlarla 200 otobüsle Hatay'a ulaşması bekleniyor.  

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.