“Peygamberimizin sevgi ve hoşgörüsüne ihtiyacımız var”

WEB Tv adanapost - Hafız Ömer Altundağ’ın Kuran-ı Kerim Tilaveti..

Adana 2017 Kutlu Doğum Etkinlikleri Başladı..

'Her Şeyin En Güzelini O Rahmet Peygamberinden Öğrendik”

Adana İl Müftülüğü tarafından düzenlenen ve Menderes Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilen Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine Vali Mahmut Demirtaş ve Eşi Hanımefendi Beyhan Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tümay, Vali Yardımcısı Kadir Okatan, İl Müftüsü Hasan Çınar, kamu ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim okunması ile sinevizyon gösteriminin ardından başlayan programda konuşan İl Müftüsü Hasan Çınar, bu yıl kutlanmakta olan “Kutlu Doğum Haftası”nın ana teması Diyanet İşleri Başkanlığı’nca “Hz. Peygamber ve Güven Toplumu” olduğunu, hafta boyunca çeşitli etkinliklerle kutlanacak olan “Kutlu Doğum” etkinliklerine tüm vatandaşları davet etti.

Etkinliklerin açılışında konuşan Vali Demirtaş, 'Hz. Muhammed’in yaşamının, doğruluğu ve dürüstlüğünün tüm insanlığa örnek olması gerektiğini belirtti.

Vali Demirtaş, bir kutlu doğuma daha kavuştukları için Allah’a hamd ettiklerini vurgulayarak, “Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'in kutlu doğumunun, tüm insanlığa barış, huzur, mutluluk ve adalet getirmesini diliyorum. Resulü Ekrem Efendimiz, risaleti ile varlığa anlam, zamana ruh katmıştır. Kabuğu zift bağlamış yürekleri eritmiş, taş kalpleri yumuşatmıştır. Nuru, insanlığı aydınlatmıştır. Çöle dönmüş gönüllere, bir çağlayan gibi akmıştır. Bizler; paylaşmayı, ahlaklı ve erdemli olmayı, hoşgörünün en mükemmelini, insana saygının en yücesini, şefkat ve merhametin sınır tanımayan boyutunu, adaletin en güzel tatbikatını, kısacası her şeyin en güzelini o rahmet Peygamberinden öğrendik” diye konuştu.

İl Müftüsü Hasan Çınar, Vali Demirtaş ve protokole “Kutlu Doğum Haftası”nın sembolü olan gül takdim etti.

İl Müftüsü Çınar: 'Hz. Muhammed’in güvenin, emanetin yeryüzüne çıktığı gün kutludur. Peygamberlerin hepsi aynı şeyi söyler. Yani Hz Adem ne söylüyorsa, Hz.Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa,Hz. İsa ,Hz. Muhammed (sas)de aynı şeyi söyler. Yani tüm peygamberlerde aynı özellik vardır; sıdk, emânet, fetânet, ismet ve teblîğ sıfatları vardır.

Efendimize ‘Muhammed’ül Emin’ denilmişti. Dağların bile kabullenemediği Kur’an emanetini, Efendimiz almıştır.”dedi.

Etkinlikte konuşan Başkan Sözlü, Hz. Muhammed’i anmanın yolunun O’nu anlamaktan geçtiğini vurguladı.

“Peygamberimizin sevgi ve hoşgörüsüne ihtiyacımız var”

Etkinlikte konuşan Başkan Sözlü, Hz. Muhammed’in, kaynağı hiç kesilmeyecek rahmet ve mağfiret pınarı olarak yeryüzünü şereflendirmesinin miladi 1446’ncı yılını karşılamanın eşsiz kıvancını yaşadıklarını belirtirken, O’nu anmanın yolunun, O’nu anlamaktan, O’nun öğretilerini, insanlığa mesajlarını daha derinlemesine ve daha kapsamlı olarak idrak etmekten geçtiğini ifade etti. İslam coğrafyasını kandan ve gözyaşından arındıracak çözümün de burada aranması gerektiğini aktaran Başkan Sözlü, insanlığa bir güneş gibi doğan Resulullah’ın davranışlarındaki ölçü, konuşmasındaki sakinlik, sevgi ve hoşgörüsüne ziyadesiyle ihtiyaç duyulan bir zaman diliminden geçildiğini vurguladı.

“İslam’ın özünde kardeşlik ve huzur vardır”

Başkan Sözlü, Hz. Muhammed’in asırlar öncesinden insanlık alemini doğruya yönlendiren mesajlarının tam olarak anlaşıldığı gün Dünya üzerindeki insan canına kast eden, yok etmeye yönelik, kinle, nefretle verilen savaşların biteceğini, yeryüzü ve yaşadığımız coğrafyanın daha yaşanılır bir hale geleceğini düşündüğünü ifade ederek, “Peygamberimiz yaşadığı müddetçe şahsi menfaatler peşine takılmamış, herkesi karşısına almak pahasına doğrudan taviz vermemiş, inançları istismar edici en küçük bir tavrın içerisinde bulunmamış, makamlar üstü konumunu asla bir başkasını ya da başkalarını hakir görmek, fayda sağlamak veya kendi ikbali için kullanmamıştır. Ne mutlu bizlere ki kendisine hasımlık edenlerin dahi doğruluğuna saygı duyduğu bir Peygamber’in ümmeti, takipçileriyiz. Biliyoruz ki Cenab-ı Allah’ın yanında üstünlük mezhebimizde, rengimizde değildir; üstünlük sosyal, siyasal, kültürel avantajlara göre şekillenmemiştir. Cenab-ı Allah’ın yanında en kıymetli olanımız O’na karşı gelmekten en çok sakınanımızdır. Bu itibarla kutlu dinimiz İslam'ın özünde kardeşlik, gerçek anlamıyla barış ve huzur içinde birlikte yaşama ülküsü vardır” dedi.

Program, Adana İl Müftülüğü tasavvuf korosunun dinletisiyle sonlandı.