Başbakan Yıldırım: Dünya, DEAŞ'la yalandan mücadele ediyor
TBMM
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Ortaköy'de yüzyıllarca cami, kilise, havra hep yan yanaydı, farklı dinden, inançtan insanlar hep birlikteydi. Biz, bir arada yaşama felsefesini yıllardır tecrübe ediyoruz. Sonuna kadar da evrensel insani hasletlerimizi koruyacağız ve sahipleneceğiz." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, "Bu katilleri aramıza salanlar, bu alçakça eylemleri ile farklı yaşam tarzı üzerinden, inançlar üzerinden ayrışacağımızı bekliyorlarsa boşuna hevesleniyorlar. Türkiye bir hukuk devletidir, bu ülkede bütün hayat tarzları, bütün inançlar, bütün düşünceler, devletin güvencesindedir." dedi.
2017'nin Türkiye'nin terörle mücadelede mutlak bir hakimiyet sağlayacağı yıl olacağını söyleyen Yıldırım, "Şu aziz milleti hiçbir beşeri güç ayrıştıramadı, bundan sonra da ayrıştıramayacak. Millet olma vasfımızı kimse zedeleyemez." şeklinde konuştu.
Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:
"Türkiye bir hukuk devletidir. Bu ülkede bütün hayat tarzları, inançlar, bütün düşünceler devletin güvencesindedir. Her türlü ayrımcılığı, her türlü kin ve nefret söylemini şiddetle reddediyoruz."
"1270 DEAŞ mensubu etkisiz hale getirildi"
"Fırat Kalkanı'nın 133'üncü günündeyiz." diyen Başbakan Yıldırım, "Operasyonlarda bugüne kadar 1270 DEAŞ mensubu etkisiz hale getirildi; yakalananlarla birlikte sayı 1561. Şimdi dünya, 'DEAŞ' diyor; DEAŞ yatıyor, DEAŞ kalkıyor... Onlar yalandan mücadele ediyor, lafını yapıyor. Mücadeleyi yapan sadece Türkiye. Amerika da bir halt ettiği yok, diğerlerinin de bir şey yaptığı yok. Laftan başka bir şey yok." şeklinde konuştu.
Konuşmasını, "Yaptıkları var" diye sürdüren Binali Yıldırım, şunları kaydetti:
"YPG'ye PYD'ye açıkça silah veriyorlar, 'Türkiye'de daha fazla anarşi olsun, daha fazla terör olsun' diye. Bu dostluğa sığmaz. Yeni yönetimden beklentimiz artık bu kepazeliğe bir son vermesi. Biz yeni yönetimi sorumlu tutmuyoruz bundan. Çünkü bu Obama yönetiminin marifetidir. Terör örgütünü kullanarak terörle mücadele etmek, mafyayı kullanarak mafyayı alt etmek gibi birşey. Böyle birşey olabilir mi, böyle bir devlet anlayışı olabilir mi? Onun için artık gün, dostun, düşmanın ortaya çıkma günüdür."
"OHAL'in 3 ay uzatılmasına yönelik bir kararı da Meclisimiz görüşecek"
Yıldırım, "Bu hafta içinde Afganistan'daki görev gücümüzün süresinin uzatılması ile ilgili bir tezkere ve OHAL'in 3 ay uzatılmasına yönelik bir kararı da Meclisimiz görüşecek." dedi.
"Terör, bütün insanlığın başının belasıdır"
Terörün sadece Türkiye'nin meselesi değil bütün dünyanın, bütün insanlığın başının belası olduğunu belirten Yıldırım, "Türkiye'nin terörle ortak mücadele çağrısına bütün ülkelerin daha güçlü ses vermesini, cevap vermesini bekliyoruz. 2017 yılı bütün ülkelerin terörle topyekün mücadele konusundaki bilincinin de zirveye çıkacağı bir yıl olmasını diliyoruz." ifadelerini kullandı.
Yıldırım konuşmasına şöyle devam etti:
"Tek cümleyle özetlemek gerekirse şu 6 ay içinde başımıza gelen, pişmiş tavuğun başına gelmedi. 15 Temmuz darbe girişimi, hiçbirimizin öngördüğü bir şey değil. Alçak, sinsi terör örgütü maalesef 17-25 Aralık'ta emeline ulaşamayınca son çareyi hainlik yapmakta gördü."
Yıldırım, "Terörün tırmandırılmasının arkasındaki sebep Türkiye'nin terörle mücadelede gösterdiği kararlılığa karşı terör yuvalarını harekete geçiren, onların arkasındaki güçlerin duyduğu rahatsızlıktır." diyerek, "Hangi rahatsızlığı duyarlarsa duysunlar, Türkiye bölgede, hem insanının yüzünü güldürecek muasır medeniyetlerine ulaşacak hizmetleri birer birer yerine getirecek, hem de milletimizin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini yok etmeye çalışan bu şer odaklarıyla amansız mücadelesini sürdürecektir." şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım, "Irak'ta otorite olmazsa, Suriye'de otorite olmazsa, devlet olmazsa biz güvende olamayız." diyerek, "Enerjimizin, vaktimizin ve kaynaklarımızın terörle israf olmasına artık göz yumamayız." açıklamasında bulundu.
"10 milyar liralık ilave kaynak işçiye, emekçiye, işverene aktarılacak"
Başbakan Binali Yıldırım, asgari ücretin yüzde 10'a yakın bir miktar artığına işaret ederek, asgari ücretin her yıl iki defa arttığını, bu yıl milleti bu işlerle meşgul etmemek adına senenin başında toptan bir artış sağladıklarını anımsattı.
Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"Artık 1 Ocak'tan 31 Aralık'a kadar asgari ücret hep aynı olacak. Vergi dilimi değişti, asgari ücret düştü meselesi de yok. Düşerse farkını Maliye Bakanlığı karşılayacak. Böylece mağduriyetlerin önüne de geçmiş olacağız. Asgari ücretlilerimizin vergiden dolayı kayıplarını önlemiş olacağız. İşverenlerimizin de artan asgari ücretten dolayı gelen ilave yüklerini bu yıl da karşılamaya devam edeceğiz. Bütün bunları üst üste koyduğumuz zaman 10 milyar liralık ilave bir kaynağın hem işçiye hem emekçiye hem de işverene aktarılması demektir. Kaynakları artıralım ve adil bir şekilde paylaştıralımın amacındayız. İmkanlarımız artıkça bunu yapmaktan asla kaçınmayacağız. Kısıtlı imkanlarla ihtiyaçları, öncelikleri gözeterek karşılayabilmenin gayreti içindeyiz."
'OHAL'in uzatılması kararı Bakanlar Kurulunda alındı'
Yıldırım, grup toplantısının ardından gazetecilerin OHAL'in uzatılmasına ilişkin sorusunu yanıtladı.
Bir gazetecinin, "'OHAL'in 3 ay uzatılmasına yönelik bir kararı da Meclisimiz görüşecek' dediniz. OHAL'in uzatılması Bakanlar Kurulunda mı kararlaştırıldı?" şeklindeki sorusu üzerine Yıldırım, "Gayet tabii, usul neyse önceki gibi, aynı şekilde." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, "Referanduma OHAL şartları altında mı girilecek?" sorusuna, "Onunla alakası yok. Referandum tarihi vermedik. Bakalım Meclisi görelim önce." karşılığını verdi.
"Artık vesayet yok"
Başbakan Yıldırım, anayasa teklifi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada da şunları kaydetti:
"Anayasa görüşmelerinde AK Parti Grubumuz, MHP Grubu çok demokratik duruş sergiledi. Büyük bir gayretle, yapıcı çalışmalarla teklifin olgunlaşmasına katkı sağladı. Peki CHP ne yaptı? Her zamanki yaptığını yaptı, HDP ile beraber, yapılan değişikliğin rejim değişikliği olduğunda ısrar edip durdu. Sayın Kılıçdaroğlu'na, 'Bu bir rejim değişikliği değildir, bu yönetim sistem değişikliğidir' dedim. Dilimde tüy bitti, anlatamadım. Artık demiyorum, vazgeçtim. Ama şimdi bir şey aklıma geldi. Niye acaba, Sayın Kılıçdaroğlu, 'Bu bir rejim değişikliğidir' diye ısrar ediyor? Düşündüm, düşündüm, haklı olduğuna karar verdim bir ölçüde. Doğru, bu bir rejim değişikliği. Vesayet rejimini değiştiriyoruz. İşte bu bir rejim değişikliği. Artık vesayet yok."
Teklifin komisyondaki görüşmelerinde muhalefete zaman tanınmadığı iddiaları ile ilgili olarak da Yıldırım, "İnsaf edin, 3 saate yakın konuşan milletvekili var. 100 saat konuşmuşsunuz. Zaten 50 senedir konuşuyorsunuz." ifadelerini kullandı.
"Üç tane büyük projeyi AK Parti iktidarında gerçekleştirdik"
AK Parti iktidarından önce iki boğaz üzerinde iki tane köprü olduğunu belirten Yıldırım, "AK Parti iktidarında bir köprü daha ilave ettik, yetmez dedik denizin altından trenler için Marmaray'ı yaptık, arabalar için Avrasya'yı yaptık. Yani üç tane büyük projeyi AK Parti iktidarında gerçekleştirdik. Bunlar küçük işler değil. İktidarımıza laf edenler, ölçüsüz ileri geri konuşanlar, Türkiye'ye hangi eseri kazandıklarını söylesinler, var mı bir şey? Ne varsa AK Parti'de var." şeklinde konuştu.
"Keçiören metrosu 5 Ocak'ta açılıyor"
Başbakan Yıldırım, Keçiören metrosunun 5 Ocak Perşembe günü açılacağını söyleyerek, "Söz verdik, bu sözümüzü de yerine getiriyoruz." dedi.
Muhabir: İsmail Çimen, Hatice Özdemir, Kadir Karakuş, Mümin Altaş, Coşkun Ergül, İlhan Toprak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.