Bahçeli: Cumhurun ittifakla hareketi milli bir sorumluluktur
TBMM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türk milletinin pek çok haksızlığa uğradığını ve zulme maruz kaldığını belirterek, bunlardan en acı ve hüzün vericilerinden birisinin 26 Şubat 1992'de Azerbaycan'ın Yukarı Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşandığını anımsattı.
WEB TV ADANAPOST - Bahçeli: Cumhurun ittifakla hareketi milli bir sorumluluktur
İnsanlığın gözü önünde soykırım suçunun işlendiğini, en aşağılık ve vahşi cinayetlerin Hocalı'da yaşandığına dikkati çeken Bahçeli, "Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme'nin 2. maddesi objektif bir şekilde okunup adam gibi yorumlanırsa Hocalı'da aleni bir soykırımın varlığı muhakkak tescil edilecektir. Tüm gerçekler ortadadır." ifadesini kullandı.
Şu güne kadar Hocalı'nın kanının yerde kaldığını ve çığlığının insanlık vicdanında cevap ve karşılık bulmadığını vurgulayan Bahçeli, soykırımcıların hesap vermediklerini aktardı.
Bahçeli, şöyle konuştu:
"Küresel adalet bir kez daha boşluğa düşmüş, atıl ve hareketsiz kalmıştır. Daha vahimi ise Hocalı soykırımında parmağı olan alçaklar Ermenistan siyaset ve devlet hayatında çok mühim görevlere yükselmişlerdir. Hocalı'da Türk'e zulmeden, Türk'ün kanına giren vahşiler, Ermenistan'da ödüllendirilmişlerdir. Devlet Başkanı Sarkisyan işte bunlardan birisidir. Soydaşlarımızın ahı bu zalimin peşindedir. Stratejik bir öneme sahip Hocalı'yı planlı bir şekilde hedef alıp, sivilleri acımadan öldürenlerin, infazların bir numaralı fail ve elebaşlarının hala mahkeme önüne çıkarılamaması ayıptır, yazıktır, rezalettir. Hocalı soykırımı, Karabağ sorununun en karanlık sayfasıdır. Bir milyon soydaşımızın yurtlarından edilip yuvalarından koparılması insanlık suçudur."
Azerbaycan topraklarının beşte birinin, Ermenistan'ın işgali altında bulunduğuna işaret eden Bahçeli, "Ermeni diasporasının ipine sarılıp zulmün oyuncağı olanlar Hocalı'ya karşı tepkisizdir. İçimizdeki gönüllü Ermeni müfrezeleri, 'hepimiz Ermeni'yiz sloganı atan vatansız ve vandal destekçileri Hocalı soykırımının şakşakçılarıdır. Üstelik masum insanları öldürmenin utancını kapatacak büyüklükte henüz bir bahane bulmuş da değillerdir." değerlendirmesinde bulundu.
1915 olaylarıyla ilgili Türkiye'nin aleyhine kararlar alan batılı ülkelerin Hocalı'ya ne diyecekleri ve nasıl izah edecekleri sorularını yönelten Bahçeli, "Sözde Ermeni soykırım yalanını tarihi, siyasi ve ideolojik bir intikam vasıtasına çevirenlerin gerçekte maksatları nedir, varmak istedikleri yer neresidir? Bu kirli kervana en son dahil olan Hollanda ne yapmaya çalışmaktadır?" dedi.
"Hollanda soykırım suçlusu arıyorsa Hocalı'ya baksın"
Tarihi olguları çarpıtmanın ve hakikatleri karalamanın ancak ve ancak acizlerin, korkakların ve suç ortaklarının iğrençliği olduğunu ifade eden Bahçeli, Hollanda parlamentosunun 1915 olaylarını soykırım olarak kabul etmesinin, hukuken ve ahlaken hiçbir anlamı olmayan bir ilkellik olduğunu vurguladı.
Bahçeli, "Geçmişte ırkçı ve faşist uygulamalarıyla insanlık tarihine kara bir leke gibi geçen Hollanda bize ne anlatmaya çalışmaktadır? Bu ülke ki, Endonezya'da soykırımı bile mumla aratacak cinayetlerin fail ve tarafı olduğunu ne çabuk yok saymıştır? Bu ülke ki, Balkanlar'da, özellikle Srebrenitsa'da bulaştığı mezalimleri hangi ara perdelemiştir?" diye konuştu.
Hollanda parlamentosunun, Türkiye'den önce kendi geçmişini oylaması ve aldığı sakat kararın Türkiye için hükümsüz olduğunu bilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
"Sözde soykırım tez ve iddialarının bizim nezdimizde hiçbir anlam ve karşılığı yoktur. Çünkü Türk milletinin mazisinde hesabını veremeyeceği hiçbir karanlık bölüm, hiçbir sorunlu nokta, mahcup edecek hiçbir şiddet ve dehşet vakası olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Soykırım, soysuzların mesleğidir. Soykırımcı, Türk düşmanlarının ortak adıdır. Geçmişimiz tertemizdir, geleceğimiz ise pırıl pırıl parlamaktadır. Bugüne kadar 29 ülke 1915 olaylarını sözde soykırım olarak tanıma kararı almış, ancak bu mesnetsiz ve melun kararlar hiçbir tarihi belge ve delile dayanmamıştır. Tavsiyem odur ki, Hollanda soykırım suçlusu arıyorsa Hocalı'ya baksın, yetmedi dönsün bir de kendisini tepeden tırnağa süzüp yüreği yetiyorsa, demokrasi ve insan haklarına bir parça hürmet ediyorsa suçlarını birer birer itiraf etsin. Şuur altında Türk düşmanlığının tortu ve kalıntılarını taşıyan Hollanda ve diğer bazı ülkelerin amaçlarına ulaşamayacaklarına herkes şahit olacaktır."
"Turandır ilimiz, Kızılelmadır irademiz"
Bahçeli, "Hocalı kanayan yaramız, yaşaran gözümüz, inleyen ruhumuzdur. Hocalı Türk'tür, Türk'ün ebedi yurdudur. Hocalı tarihte Türk'tü, halde Türk'tür. Ve ebediyyen Türk yaşayacaktır. Sabredeceğiz, akledeceğiz, mücadele edeceğiz; Turan illerini düşürmeyeceğiz, asla yüzüstü bırakmayacağız."ifadesini kullandı.
Türkiye'nin her zaman dost ve kardeş ülke Azerbaycan'ın haklı davasının yanında ve savunucusu olmaya devam edeceğinin altını çizen Devlet Bahçeli, "Biz coğrafi olarak ayrı düşsek de tarihi şartlardan dolayı farklı devletlere dağılmış olsak da tek bir milletiz, güçlü bir aileyiz, nitekim büyük Türk milletiyiz. Bilinsin ki, Turandır ilimiz, Kızılelmadır irademiz." dedi.
"Mevzu bahis vatandır"
Türkiye'nin, 16 Nisan halk oylamasıyla beraber yönetimde istikrarın tesis, temsilde adaletin temin edileceği bir yönetim sistemine kavuştuğunu hatırlatan Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, yasama, yürütme ve yargı organlarının güçlendiği; siyasi ve toplumsal uzlaşmanın ön plana çıktığı, milli iradenin doğrudan ortaya çıktığı ve bir yerde toplandığı bir yönetim yapısı olduğunu vurguladı.
Bahçeli, "Çok partili siyaset hayatımızda bu haliyle 16 Nisan halk oylaması bir milat, hatta demokratik bir misak olmuştur. Yeni sistemde kutuplaşma ihtimali en aza indirilmiştir." diye konuştu.
Barajın fiilen yüzde 50+1'e çıktığı göz önüne alındığında siyasi partilerin uzlaşmaktan, ahlaki bir ittifak kurmaktan başka seçeneğinin de kalmadığına dikkati çeken Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin beka düzeyinde tehditlerle boğuştuğu bir dönemde, siyasetin kavgaya sapmasını doğru göremeyiz, makul karşılayamayız. İstiklalimize saldırılırken, istikbalimizle ilgili oyunlar tezgahlanırken cumhurun emanetini daha fazla sahiplenmeliyiz, Cumhuriyet'in kuruluş felsefesini yüksek bir şuurla müdafaa etmeliyiz. Elbette bir olmalıyız, Türk milleti ortak paydasında buluşmalıyız. Mevzu bahis olan bekamızdır; ayrılığa, gayrılığa, dağınıklığa gerek yoktur. Mevzu bahis vatandır; cepheleşmeye, ters düşmeye yer yoktur. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, cumhurun bizzat kendi mimarisi, bizzat kendi eseridir. Yeni sistemin doğasına muvafık şekilde siyasi partiler arasında ittifak kurabilmenin kanuni alt yapısı muvaffakiyetle hazırlanmıştır."
"Biz cumhur diyeceğiz, Cumhuriyet diyeceğiz"
Bu kapsamda Milli Mutabakat Komisyonu'nun çalışmalarıyla hazırlanan kanun teklifinin TBMM'ye sunulduğunu aktaran Bahçeli, "Allah nasip ederse anılan teklif çerçevesinde 4 ayrı kanunla ilgili değişiklikler Genel Kurul’da görüşülüp arzulanan ve amaçlanan karara ulaşılacaktır. Temennimiz budur, beklentimiz bu yöndedir." diye konuştu.
Kanun teklifine göre, oy pusulasında ittifakın unvanının üste yazılacağına dikkati çeken MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Bu unvanın ismi bellidir, bu unvan nettir ve de Cumhur İttifakı'dır. Cumhur İttifakı, Cumhuriyet'in iradesidir. Cumhur İttifakı, milli bekanın nefesidir. Cumhur İttifakı, istikbalin sesi, milletin ta kendisidir." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bütün kurum ve kurallarıyla inşası için cumhurun ittifakla hareketinin, tarihi ve milli bir sorumluluk olduğunu belirten Bahçeli, "Yapmayı düşündüğümüz budur. Varsın başkaları ihanet ittifakıyla avunsun. Varsın başkaları FETÖ ittifakından medet umsun. Varsın başkaları PKK/PYD ittifakına umut bağlasın. Biz cumhur diyeceğiz, biz Cumhuriyet diyeceğiz, biz Türkiye'nin ittifak ve iradesiyle hepsini şaşkına, alayını sudan çıkmış balığa çevireceğiz." dedi.
Türk düşmanlarının, Türkiye muhaliflerinin, cumhurun ittifakı karşısında sönmekten, ufalanmaktan başka çarelerinin kalmadığını kaydeden Bahçeli, "Ümitsiz olmayacağız, çünkü Allah vardır. Huzursuz olmayacağız, çünkü Türklük imanla ayaktadır. Karamsar olmayacağız, güven veren, gelecek vaat eden Cumhur İttifakı hazırdır, kararlıdır." diye konuştu.
"Biz ittifak dedikçe CHP kabuslar görmeye başlamıştır"
Bahçeli, Türk milletinin, 15 Temmuz'da birlik ve beraberlik şuuruyla FETÖ işgalini durdurduğunu, 7 Ağustos Yenikapı ruhuyla kenetlendiğini ve 16 Nisan halk oylamasıyla da ülkenin bekasına yönelik tehditleri ezme iradesi gösterdiğini ifade etti.
Bahçeli, "Yenikapı ruhundan kaçan, korkan, kopan kim varsa uzlaşmadan ürkmüş, birlik ve beraberlikten uzaklaşmış, milli iradeye menfi tavır almış demektir. Biz ittifak dedikçe CHP kabuslar görmeye başlamıştır. Biz milli birlik ve beraberlik dedikçe CHP'nin kağıttan kaplanları yarım ağızlarıyla, yamalı ahlaklarıyla siyasi kundakçılığa heves etmişlerdir." diye konuştu.
Devlet Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz, Cumhur'un ittifakından bahsettikçe bunlar PKK/PYD'ye güvercin taklaları atmışlar, FETÖ'ye selam çakmışlardır. Seçim ittifaklarının hukuki zemine oturacak olmasından ödleri kopmuş, ne var ki HDP'yle al takke ver külah ilişki içine girmekten fıtratları gereğince en ufak rahatsızlık duymamışlardır. Bunlara kalsak, PYD terör örgütü değildir, zira ellerinde konuyla ilgili istihbarat yoktur. Bunlara baksak, 15 Temmuz değil, 20 Temmuz darbe günüdür. CHP, PKK'nın siyasi uzantılarıyla ağız birliği yapıp, 'beraber iyi salladık' derken bir şey olmuyor da biz Cumhur İttifakı'yla Türk düşmanlarının dizlerini titretirken mi ittifaklar kötü oluyor? CHP kendi gözündeki merteği görmemiş, başka gözlerde çöp aramaya kalkışmış, elbette çuvallamış, duvara toslamıştır. Bunlar kaçak güreşmeye devam ettikçe, biz er meydanını göstereceğiz. O meydan millet için ittifak, devlet için ittifak, bekamız için ittifak, bağımsızlığımız için ittifaktır. Söz konusu milli beka oldu mu, Allah şahit olsun ki hiç kimseyi tanımayız, hiçbir güce eyvallah etmez, boyun eğmeyiz. Fedakarlıksa istenen yaparız. Fenalıkları engellemekse beklenen hedefe ok gibi saplanırız. Biz; milli uzlaşma diyoruz, bunlar ahlaksız teklif, çıkar ve saltanat ittifakı diyor. Biz; millet diyoruz, bunlar iltihak diyor. Biz; devlet diyoruz, bunlar Pensilvanya'ya, Kandil'e imdat çağrısı veriyor. Biz Türkiye diyoruz, bunlar sığınma yasası diyerek, sığıntı olduklarını gizlemeye çabalıyor. Utanmaları yok, yalanları çok. Gözleri malum, izanları mefluç. Günler geçiyor, kinleri geçmiyor. CHP'liler titriyor, İP'sizler terliyor, HDP'liler telaşlanıyor. Ancak korkunun ecele faydası yoktur."
Siyasi bozguncuların, millete tepeden bakan kibir yuvalarının ve hıyanetle söz kesmiş işbirlikçilerin sonunun göründüğünü kaydeden Bahçeli, "Cumhur İttifakı 2019'da tarih yazacak, çerini çöpünü önüne katıp sandığı bunlara dar edecektir. Gurkun cücüğü bahar da mı sayılır, güzün mü sayılır herkes öğrenecektir." ifadesini kullandı.
Bahçeli, "İttifak diyoruz, CHP ve yedekleri koalisyon uydurmasıyla önümüze geçmeye, ayağımıza çelme takmaya çalışıyorlar. İttifak ve koalisyonun farkını bilmeyenlere ne yapsam, ne anlatsam boştur; zira gafile kelam nafile kelamdır. PKK'nın siyasi uzantılarına ilave olarak FETÖ'cü hainlerle aynı safa dizilenler ahlaksızlığın dibini boyladıklarını görmüyor, göremiyorlar. İttifaksa buyurun siz de yapın. Biz Cumhur dedik, siz de cümbüş deyin, curcuna ittifakında karar kılın. Engeliniz yok, elinizi tutan yok." dedi.
"Size ittifak yapmayın diyen mi var?"
Milletin iradesine göz dikenlere karşı, Cumhur İttifakı'nda buluştuklarını vurgulayan Bahçeli, "Size ittifak yapmayın diyen mi var? Size uzlaşmadan kaçın diye akıl veren mi var? Biz seçim barajı ile ilgili düzenleme yapılmalı dediğimizde iftiralarla saldıranlar, utanmadan baraj sorunu yaşadığımızı söyleyenler şimdi düştükleri hazin duruma ne diyeceklerdir?" sorularını yöneltti.
Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
"Barajın sıfıra inmesiyle ilgili kanun teklifi veren CHP, içine düştüğü bu çelişkili hali nasıl izah edecektir? CHP bu teklifiyle acaba oylarının sıfırlandığını mı fark etmiştir? Seçim barajı sıfırlansın diyenler, partilerinin eridiğini, yok olduğunu mu görmüşlerdir? CHP kendi kendisini tekzip etmiş, İP ve yoldaşı HDP suçüstü yakalanmış, yakayı ele vermişlerdir. Unutulmasın ki her barajın üzerinde bir de vicdan barajı vardır, o baraj da bizzat Türk milletinin kutlu iradesidir. MHP milli vicdanlara kazınmış, hiçbir baraj MHP’nin yükselişini önleyememiş, Allah'ın izniyle de önleyemeyecektir. Görünen o ki CHP’nin umutları tükenmiş, siyasi madrabazlık, siyasi meddahlık yapacağı bir alan kalmamıştır. Çünkü bezgindir, bedbahttır. Karın ağrılarının sebebi budur, hazım zorluğu çektikleri ise milli iradedir. CHP'nin, HDP'nin, bu dönemin 21 Şubatçısı İP'nin durumu içler acısı, yüz kızartıcıdır. Cumhur İttifakı'nın yanına yöresine başka isimler takarak lekelemeye çalışanların arzuladıkları ittifak bellidir, bunun adı da cunta ittifakı, curcuna ittifakı, cüruf ittifakı, çürük ittifakıdır."
Cumhurun, milletin kendisi, ittifakın ise milletin iradesi olduğunu belirten Bahçeli, "Cumhur İttifakı'nın kazananı Türkiye, karlı çıkanı Türk milletidir. 2019'daki üç siyasi olay Türkiye'nin önünü açacak, geleceğini kurtaracaktır. Türk milletinin karşısında yer alanlar ise kaybetmekten başka seçenekleri olmayacaktır. Hedefimiz 2023'ün lider ülke Türkiye'sine kavuşmak, ülkemize yönelik tehditleri sonsuza kadar bertaraf etmektir." değerlendirmesinde bulundu.
"Zeytin Dalı Harekatı sonuna kadar sürecektir"
Zeytin Dalı Harekatı'nın artık zafere yaklaşıldığını ve ay yıldızlı al bayrağın Afrin'e dikilme zamanının geldiğini kaydeden Bahçeli, Mehmetçiğin sabırlı ve bir o kadar da cesur bir şekilde kendisine verilen görevleri üstün başarıyla yerine getirdiğini söyledi.
Buna rağmen harekatın yavaş ilerlediğini söyleyenlerin samimi olmadıklarını aktaran Bahçeli, "Dün ÖSO'nun harekat içerisindeki varlığını sorgulayıp, akamete uğratmaya yeltenenler bugün yeni bir oyunla milli kararlılığımıza zarar verebileceklerini zannediyorlar. Diyorum ki, karanlık ve kötü niyetliler işine baksın, akıl erdiremedikleri meselelere kafa yormasınlar." diye konuştu.
Bahçeli, TSK'nin üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini ve milletin göğsünü kabarttığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Dostlar sevinirken, düşmanlar da elbette kahrından çatlamaktadır. Buna rağmen hala kahraman Mehmetlerimizin yanında durmayı içine sindiremeyen zavallı işbirlikçiler kafa karıştırmaya gayret ediyorlar. Ne yapsalar boş, ne söyleseler kifayetsizdir. Çünkü milletin azim ve kararlılığı ile başlayan Zeytin Dalı Harekatı yine milletimizin destek ve dualarıyla sonuna kadar sürecektir. Allah'ın izniyle hedefe ulaşana kadar bu kararlılıkta tavsama ve gevşeme yaşanmayacaktır. Yürekler toplu vurmakta, onu sindirecek bir güç ise çok şükür bulunmamaktadır. Zafere olan inancımız tamdır. Her fırsatta güçlü, cesur ve hazır olduğunu gösteren Mehmetlerimizin yanında MHP tavizsiz bir şekilde durmayı sürdürecektir. Kahramanlarımız destan yazıyorlar, tarih ise bu destanı gelecek nesillere intikal ettirecektir."
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin hak ve menfaatlerini korumak ve vatandaşların can güvenliğini sağlamak için, milli birliği ve bölünmez bütünlüğü hedef alan terör örgütlerine kök söktürdüğünü dile getiren Bahçeli, güvenlik güçlerinin başta Afrin kent merkezi olmak üzere Raco ve Cinderes bölgelerinde meskun mahal operasyonuna hazırlandıklarını aktardı.
Afrin'in kuşatmaya alındığını ve teröristlerin köşeye sıkıştıklarını ifade eden Bahçeli, "İman ve itimatla ifade etmek isterim ki seferse varız, zaferse sonunda mutlaka ulaşacağız. Kahramanlara güvenimiz eksiksizdir. Ha gayret, biraz daha celadet; Zeytin Dalı Harekatı'nın 40. gününde Afrin'e yıldırımlar gibi inelim, teröristleri kazdıkları çukurlara gömelim. Cenabıallah her bir kahramanımızın yar ve yardımcısı olsun. Harekatta sivil hassasiyeti gözeten TSK, şüphe yok ki aynı titizlik ve kararlılıkla meskun alanların kontrolünü de sağlayacaktır." dedi.
Bahçeli, BM Güvenlik Konseyinin, Suriye'de aldığı ateşkes kararının süresinin neden bir ayla sınırlandırıldığını anlaşılamadığını belirterek, "Esad zulme devam etmektedir. Bir yanda mazlumları hedef alırken, diğer yanda terör örgütleriyle tehlikeli bir yakınlık ve kanlı pazarlık içindedir." ifadesini kullandı.
"Önümüze çıkmaya kimse cüret etmemelidir"
Terör örgütü PKK/PYD'nin, Afrin bölgesiyle ilgili olarak rejim güçleriyle anlaşma zemini yokladığını hatırlatan Bahçeli, "Şayet Esad, Afrin'i terörden temizlemek için gelecekse mesele yoktur. Ancak katillerle birlikte tuzak kurup kahramanlarımıza saldırmak için Afrin'e girmeyi planlıyorsa, göreceği yalnızca Türk milletinin ateşten ve çelikten iradesidir." şeklinde konuştu.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, yaşananlar karşısında Türkiye ve Esed rejiminin diyalog kurması gerektiğini söylemesinin düşündürücü olduğuna dikkati çeken Bahçeli, "Kim ki PKK/PYD’li teröristlerle aynı safta bulunursa, akılsızlık yapıp Mehmetçik'in karşısına çıkarsa akıbeti teröristlerden farklı olmayacaktır. PKK/PYD her şart altında ülkemiz açısından milli güvenlik tehdididir, bertaraf edilmesi de meşru olan bir zorunluluktur." dedi.
Suriye'den kaynaklanan terör tehdidin bir an evvel ortadan kaldırılmasını, iç barış ve istikrar ortamının sağlanabilmesi için siyasi müzakerelerin sağlıklı zeminde yürütülmesine imkan tanınmasını arzuladıklarını belirten Bahçeli, Zeytin Dalı Harekatı'nın da bu amaca odaklandığını kaydetti.
Bahçeli, "Harekatı Menbiç'le sürdürüp, ardından Fırat'ın doğusuna taşımak Suriye'nin istikrara kavuşmasına hizmet edecektir. Kim olursa olsun bu mücadele yolundan Türkiye'nin geri dönmeyeceğini artık anlamalı, kabullenmelidir. Ve de önümüze çıkmaya kimse cüret etmemelidir." ifadesini kullandı.
"Salih Müslim, vakit kaybetmeksizin Türkiye'ye iade edilmeli"
Terör örgütü PYD/PKK'nın eski Eş Başkanı Salih Müslim'in Çekya'nın başkenti Prag'da yakalandığını anımsatan Bahçeli, "Terörist Salih Müslim'in gece yarısı tutuklanması, bugün de mahkemeye çıkarılacak olması umut verici ve hayırlı bir gelişmedir. Bu terörist cinayetlerinin ve ihanetinin bedelini muhakkak surette ödemelidir. Kandil elebaşları teker teker tutuklanıp yaka paça mahkemeye çıkarılmalıdır. Dahası, FETÖ'nün Pensilvanya'daki başının da sınır dışı edilmesi sağlanarak döktüğü kanların damla damla diyeti ödettirilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, PYD'li terörist başının Türkiye'ye iadesi için gerekli yasal başvurularda bulunulduğunu anımsatarak, Çekya hükümetinin Türkiye'nin talebine bir an evvel olumlu karşılık vermesini ve bu teröristi vakit kaybetmeksizin Türkiye'ye iade etmesini beklediklerini bildirdi.
Bahçeli, "Elbette sorgulanması gereken bir başka husus ise aynı teröristin nasıl olup da Çekya'ya gitmeden önce diğer bazı Avrupa ülkelerinde bulunmuş olmasıdır. Zira malum terörist başının Zeytin Dalı Harekatı başladıktan sonra Avrupa'ya kaçtığı yönünde bazı iddialar mevcuttur. Aradan geçen süre boyunca hangi ülkeler, hangi gerekçeyle bu teröriste sahip çıkmıştır? Bu sorular mutlaka cevabını bulmalıdır." diye konuştu.
Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:
"Afrin'de verdiğimiz muazzam mücadele, tarih boyunca ödediğimiz bedeller Türk'ün bekası, vatanın bağımsızlığı içindir. Türk milleti kahramandır, Türk ordusu kahramandır, mukaddesatımıza, bağımsız yaşama irademize Allah'ın izniyle gölge düşürülmeyecektir. Türkiye güçlüdür, hainlere müsamaha göstermeyecektir. Türk'e kefen biçenler ise ekin gibi biçilmeyi göze alan, ama bunun farkında olmayan korkaklardır, kan tutkunlarıdır. Niyet sahiplerini uyarıyorum; Türkiye'yi bölmeyi, çökertmeyi, yıkmayı, yutmayı hedefleyen varsa, bunu aklından geçirenler bulunuyorsa, bilsinler ki, 80 milyon Türk vatandaşı karşılarındadır, hepsini birden her alanda karşılamaya, oyunlarını bozmaya hazırdır. Milli bekamıza yönelen tehditler tamamıyla ortadan kaldırılıncaya kadar kopan kutlu fırtına Allah'ın izniyle durmayacak, dinmeyecek, kesilmeyecektir."
Muhabir: Hüseyin Gazi Kaykı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.